Tam dokuz yıllık bir maratondu. 2005’den bu yana bizlere yalnızca 10 saniyeyi anlatmak için kurgulanmış uzun bir parkur olan How I Met Your Mother maalesef ve nihayet bitti.
Maalesef diyorum, çünkü bu bir devrin kapanışı. Nihayet
diyorum, zira artık 9 yıl olmuş. Şahsen konuşacak olursam bu dizi ile birlikte
liseye başlamıştım. Şu an üniveresite bitiyor. Yani insan hayatının en önemli
evrelerini kaplamış bir dizi bu. Hatta yeri geldiğinde karakterimize katkılarda
bulunmuş, hatta daha da cüretkar konuşmak gerekirse şekil vermiş bir dizi. Dizi
değil, finalde Barney’nin de söylediği gibi, bir ‘’aile’’. Tıpkı Friends,
Seinfeld, Cheers vb. diğer efsaneler gibi o da artık benliğimizin bir parçası.
Peki iki bölümün birleşmesinden oluşan bu 40 küsür dakikalık
sezon finali nasıldı? Bu uzun koşunun bitiş çizgisini geçtiğimizde içimizde
uyanan his neydi?
İlk olarak, şahsen flashback/flashforward olayını çok sevsem
ve her ne kadar bu dizinin bu konsepti aşırı kullanarak suyunu çıkardığını ama
yine de bununla bile eğlendirdiklerini düşünsem de… Finalde daha da
abartmışlardı. İsteseler bir sezon daha uzatıp yaydırarak ve bundan on kat daha
kaliteli bir şekilde anlatabilecekleri geleceklerini sürekli atlayarak izlemek
zorunda kaldık. Böyle görmektense bir sezon daha uzatılarak sezon sayısının
yuvarlanmasını da tercih ederdim.
Peki bekleneni verebildi mi? Neredeyse… Eğer siz de
zihninizi istediğiniz gibi kontrol ederek belirli anıları kendinize saklayabilen
o şanslı yeteneklerdenseniz, işte bu tam sizin bölümünüzdü. Çünkü bazı
noktaları unutmayı tercih edersek kesinlikle harika bir büyük finaldi. Bunlar
hangi noktalar mı? İzlemeyenler için spoiler vermeyelim ancak izleyenler için
son üç dakika dersem sanırım anlayacaklardır. Eğer dizi sarı şemsiye ile
bitseydi; hem yıllardır gönderme yapılan o sarı şemsiyenin bir anısı, bir
hatırası olacaktı, hem istediğimizi almış, hem de yeterince tatmin olmuş
olacaktık. Böylece ekip de gayet epik bir finale imza atmış olabilirdi. Ya da
Barney/Robin çiftine olacakları görmeseydik… Ve bir de Robin’in kopuşu… Bu
noktalar olmasaydı belki içimizi bu kadar burkan bir final olmazdı elbet. Yani
bir açıdan başarılıydı. Ama en sonunda annenin durumunu komplo teorisyenlerini
haklı çıkarırcasına birebir yazmaları… İşte büyük bir eşek şakasıydı. Bölümü 1
Nisan’da izlemiş biri olarak gerçekten eşek şakası olarak değerlendiriyorum.
Keşke son 3 dakika hiç yaşanmasaydı.
Ne olursa olsun, 9 yıllık bu dönemin kapanması finalin isteneni
verememesinden (bir derece) daha üzücüydü. Özellikle de bölüm sonuna koyulan
kısa jenerikte oyuncularımızın diziye başladıkları hallerini ve ne kadar genç
olduklarını görünce kendinizin ne kadar yaşlandığını anlıyorsunuz. En azından
ben öyle hissettim. Boğazımda düğümlenen nefesim, kalbimi sıkıştıran bir baskı,
yüzümde bir gülümseme ve aklımda dokuz yıllık bir geçmişle; gençlik yıllarımın
hepsini 40 dakikada kapatmış gibi hissettim.
Hoşça kal H.I.M.Y.M. Yerine
kimseyi koymayacağım, çünkü koyamayacağım.
0 yorum:
Yorum Gönder